Çocuk Disiplininde Altın Kurallar

Disiplin denildiğinde birçok kimsenin aklına ceza gelmektedir. Oysa disiplini ceza vermekle tanımlayamayız.  Disiplini, kısaca çocuğa istenilen davranışları kazandırma, olumsuz davranışları ortadan kaldırma süreci olarak adlandırabiliriz. Disiplinde aslolan çocuğa istenilen davranışları kazandırmak, olumsuz davranışların ortaya çıkmasını engellemek ya da kaldırmak için çocuğa iç görü kazandırmaktır. Çocuğun öz güveni yüksek olsun, çocuk bağımsız olmayı öğrensin, mutlu olsun gibi nedenlerle ebeveynlerin disiplin konusunda yanlış tutum izledikleri görülmektedir. Oysaki doğru disiplin anlayışı çocuğun duygusal ve sosyal gelişimine olumlu katkı sağlayacaktır. Kural konulmayan her isteği yerine getirilen çocuklar bencil, empati duygusu gelişmemiş bireyler olurlar. Bu nedenle okul, iş ve sosyal ilişkilerinde sorun yaşarlar.

Çocuklar yaptıkları davranışların doğuracağı sonuçları tahmin edemezler. Ya da olumsuz sonuçlarını bilseler bile oto kontrolleri gelişmediği için o davranışları yapmaya devam ederler. Çok fazla tv izlemelerinin kendilerine verdiği zararın farkında değillerdir. Farkında olacak yaşta olanlarda oto kontrolleri gelişmediği için saatlerce tv izleyebilirler. Bu nedenle çocuklar için kontrolü sağlayacak otoriteye, disipline ihtiyaç vardır. Birçok aile çocuğunun saatlerce tv izlediğinden, bilgisayar ile oynamasından ve hiç ders çalışmamasından şikâyetçidir. İzin verilmemesi söylendiğinde ise sözünü dinletemediğini ifade etmektedirler. Eğer küçük yaşlarda çocuklarımıza doğru disiplini veremezsek bu şikayetler artarak devam edecektir.

Disiplin Konusunda Yapılan Yanlışlar

  • Disiplin demek ceza vermek, azarlamak ya da dövmek değildir. Disiplin, kuralların belirlenmesi, kurallara uyulduğunda çocuğun ödüllendirilmesi, uyulmadığında ise yaptırım uygulanmasıdır. Ödüllendirme daha fazla ön planda olmalıdır.
  • Disiplini sağlamak için çok fazla kural konulması. Etkili disiplin için çok fazla kurala ihtiyaç yoktur. Çocuğun yaşına göre az fakat uygulanabilir kurallar olmalıdır.
  • Anne-babanın kurallar konusunda farklı davranması, (babanın izin vermediği bir davranışa annenin izin vermesi). Özellikle anne baba kuralların uygulanması konusunda tutarlı davranması çok önemlidir.
  • Çocuğun yaptığı olumsuz davranışların babadan gizlenmesi.  Birçok anne çocuğu olumsuz bir davranış yaptığında çocuğu babasına söylemekle tehdit etmekte ya da babadan gizlemektedir. Oysa disiplin konusunda hem anne hem de baba kuralları uygulayabilen konumda olmalıdır.
  • Büyükanne ve dedelerin, anne ve babanın koyduğu kuralları çiğnemesi. Büyük anne ve dedeler torunlarına olan sevgilerini maalesef onlara hiç kural koymayarak, onların her istediğini yaparak hatta anne babanın koyduğu kuralları uygulatmayarak göstermekteler. Hatta çocuğun istediği yapılmadığı zaman anne-babaya kızılmaktadır. Böyle bir ortamda çocuk kural tanımayan, her istediği anında olsun isteyen bireyler olarak yetişmektedir.
  • Kuralların sadece sözde kalması. Eğer bir kural varsa, çocuk kurala uymadığında bir
    çocuk ve tv
    çocuk ve tv

    yaptırımı olmalıdır. Eğer çocuğa bir saat bilgisayar oynaması konusunda bir kural konulduysa, bu kurala uymayıp daha fazla oynadıysa bunun sonucunu çocuk yaşamalıdır. Yoksa kural koymanın bir anlamı kalmayacaktır.

  • Disiplinde en etkili yöntemin ceza (bağırma, şiddet) olduğu yanılgısı. Disiplinde en etkili yöntem, çocuk olumlu davranış yaptığında ödüllendirilmesidir. Ödüllerin de daha çok manevi (aferin demek, övmek, sarılmak, birlikte vakit geçirmek v.b.)olması gerekir. Çocuk olumlu bir davranış yapar ve annesinin mutlu olduğunu, kendisinin takdir edildiğini görürse aynı davranışı tekrarlamak ister. Sadece olumsuz davranışların çocuğa hatırlatılması bazen çocukta o davranışı pekiştirebilmektedir.
  • Çocuğa yapması gerekenleri değil yapmaması gerekenleri söylemek. Beynimiz ilk önce söylenen her şeyi olumlu algılayıp sonra olumsuz olarak değerlendirmektedir. Eğer birisi size zürafa düşünmeyin derse hemen hepinizin aklınıza zürafa gelir. Bu nedenle çocuğa evde koşmamasını söylemek yerine yürümesi söylenmeli.
  • Kural koymak için çocuğun büyümesini beklemek. Kurallar için çocuğun büyümesini ya da okula başlamasını beklemeyin. Çünkü 3 yaşından itibaren çocuklar bazı kurallara uyabilirler. Küçük yaşlarda kural koymayan ailelerin çocukları kuralların çok olduğu okula başladıklarında uyum güçlüğü yaşamaktadır.

  Son Olarak Ailelere Birkaç Öneri

  • Kesinlikle küçük yaşlardan itibaren çocuğun yaşına uygun kurallar koyun. 4 yaşındaki bir çocuk için TV izleme, yatma saati, oyuncakları toplarken yardım etmesi gibi kurallar olabilir.
  • Kurallar sayı bakımından abartılı olmayıp basit ve anlaşılır olmalıdır.
  • Çocuk kurala uymadığında uygulanacak yaptırımı önceden çocuğa bildirin.
  • Kurallar konusunda anne-baba tutarlı olmalıdır. Anne-babanın koyduğu kurallara büyükanne ve dedeler müdahele etmemelidir.
  • Kurallar konulurken çocukların da fikri alınmalıdır. Örnek, çocuğa televizyon izleme saati belirlenirken ne zaman izlemek isteyeceği sorulabilir.
  • Çocukların her isteği yerine getirilmemeli, her istediklerine de karşı çıkılmamalıdır.
  • Çocuğunuza bir davranışı yaptırmak için alternatifler sunun. Örnek, oyuncaklarını mı toplamak istersin, masayı kaldırmama yardım mı etmek istersin gibi.
  • Çocuğunuz hangi yaşta olursa olsun bilgisayar ve televizyon kullanımı konusunda zaman ve içerik sınırlaması getirin. Çocuğunuzu televizyonun eğitmesine izin vermeyin.
  • Çocuğunuza iyi bir model olun. Birçok şeyi sizi model alarak öğrenmektedir.
  • Çocuğunuzun sizin sevginize ve ilginize daima ihtiyacı olduğunu unutmayın. Onunla mümkün olduğu kadar birlikte vakit geçirin.

  Muhammet YAVUZ                                                                                                  Psikolojik Danışman