Bir Bilginin Hatırlanmasını Kolaylaştırmak

Gerekli gereksiz her şeyi öğrenmek yerine yalnızca gerekli olanlar öğrenilmelidir. Bunun için derslere düzenli devam ediniz, öğretmeninizin önemli gördüklerine daha fazla önem veriniz.
Öğrenme, amaçlı olmalıdır.
Öğrenmeye karşı istek duyulmalıdır.
Öğrenmede somut olanların soyut olanlara göre daha kolay öğrenildiği unutulmamalıdır. Öğrendiğiniz bir ilkeyi, formülü elinizdeki yayınlardaki soruların çözümünde kullanarak somutlaştırın.
Öğrendikleriniz arasında bağıntılar kurunuz. Bir biriyle ilişkilendirilen konular belleğe daha kolay aktarılır ve hatırlanır.
Öğrenirken kavramları, formülleri kodlandırın. Kodlayarak öğrenirsek daha geç unuturuz.
Sözcük, kural, tanım, formül vb. lerini ezberlemede kart yöntemini kullanın. Bunları küçük kartlara yazarak boş kaldığınız her fırsatta çıkarıp okuyun. Konular bütün-parça-bütün tekniğiyle öğrenilmelidir. Önce konunun bütünü okunmalı (çalışılmalı) sonra anlamlı parçalara ayrılarak bölüm bölüm çalışılmalı ve daha sonra konuyu yine bir bütün olarak algılamalı ve eksiklerinizi gidermek için bu eksik noktalara yeniden çalışılmalıdır.
Anlamı ya da niteliği bilinmeden, hiçbir yasa, kural, ilke vb. asla ezberlenmemelidir.
Üniversiteye giriş sınavlarındaki bazı sorular bilgi temellidir. Bu da öğrenilen bilgilerin değişik zamanlarda farklı bilgilerle birleştirilip kullanılmasını zorunlu kılar. Bu konu ile ilgili temel kavram ve ilkeleri bilmiyorsanız, daha karmaşık konuları anlamanız mümkün değildir.
Bilgi eksikliğinizi hemen gideriniz. Okuldaki öğretmenlerinizden ve idarecilerinizden yardım isteyiniz.
Bu dersi anlamıyorum deyip bir kenara atmak hiçbir zaman yapmamanız gereken bir davranıştır.

" Bu derste başarılı olacak mıyım ? "
" Bu sınavda başarılı olabilecek miyim ? "
" Ya başaramazsam, Annemin-Babamın yüzüne nasıl bakacağım ? "
" Bu iş olmayacak galiba "
" Arkadaşlarım benden çok çalıştı, ben tam hazırlanamadım... "
" Çalışacak bunca konu var, hiç zaman kalmadı. Mahvoldum, hapı yuttum"

Bunlar ve buna benzer düşünceler önemli bir sınava hazırlanan her öğrencinin zihnini meşgul eder. Ancak bu noktada kendimize şu soruları sormamız gerekir:

" Bu düşünceler çalışmamı kolaylaştırıyor mu ? "
" Bu düşünceler amacıma hizmet ediyor mu ? "
" Bu düşünceler bana yardımcı oluyor mu ? "

Bu sorulara verilecek cevap " HAYIR " olduğuna göre yapılacak olan bunlardan uzaklaşıp çalışmaya yönelmektir.

OLUMSUZ DÜŞÜNCELERDEN UZAKLAŞMAK İÇİN ;

Sınav için olumlu düşünün. Sınavı bir ÖLÜM-KALIM savaşı haline getirmeyin. Sınav sonucunda başarısız olabileceğiniz düşüncesi, sizlere birey olarak değersiz, hiç bir işe yaramayan, akılsız bir kişi olacağınız yargısını getirmesin. Başarılı olmanın tek ve son amacınız ve seçeneğiniz olmadığını kendinize kabul ettirin. Gerçek olan da budur.
Kendinize kendi değerinizin altında değer biçmeyin. Geçmişteki başarısızlıklarınızı değil, başarılarınızı düşünün. Kendinize ilişkin olumsuz düşünceler ellerinizi ayaklarınızı bağlar, sizi güçsüz bırakır.

Başarısızlıklarınızın nedenini araştırın, bulup gidermeye çalışın. Aynı nedenlerin yeni başarısızlıklara neden olmasına izin vermeyin.

Sınav başarınızla kişilik değerinizi eş görmeyiniz. Sınavlarda uygulanan testler kişilik testleri değil, bilgi ve başarı testleridir.

" Sınavı kazanmalıyım " veya " mutlaka başarmalıyım "," şu okula gitmeliyim " gibi "...malıyım " şeklindeki ifadeler istek olmaktan çıkıp yasa haline gelir. Yasalar kesindir, uyulmamasının bedeli ağırdır. " Sınavı kazanmak istiyorum ", " başaracağım ", " şu okula gideceğim" gibi ifadeler daha gerçekçidir. İstediğinizin bir tercih olduğunu unutmayınız.

Sınavı kazanmanız için şansınız çok yüksek olsa bile, kendinize bir başka alternatif düşünün.

Bizler sizin birinci tercihinizi gerçekleştirmenizi diliyoruz ve bu metni bu amaçla yazıyoruz. Ancak ikinci amacınıza yönelmek zorunda kalmanız dünyanın sonu değildir. Eğer bu düşünceyi içinize sindirebilirseniz, gayretiniz ve çalışma isteğiniz azalmayacak. Ancak elinizi kolunuzu bağlayacak şiddetteki "Sınav stresi" nden kurtulmuş olacaksınız.