Meslek Seçimi

Bugünün çağdaş toplumunda birey hayatında en önemli konulardan biri de meslek seçimidir. Bu nedenle doğru bir seçim için bireyin ulaşmak istediği hedefleri ve bunlara ulaşmak için hangi olanaklara sahip olduğunu bilmesi gerekir. Buna paralel yapılması gereken eldeki seçenekleri inceleyip, her birinin istek ve koşullara ne derece uygun olduğunu değerlendirmektir. Öğrenciler, yükseköğretime, istedikleri alanda bilgi sahibi olmanın yanında bir meslek sahibi olmak için de girmektedirler. Bu açıdan, bir yükseköğretim programının tercih edilmesi aynı zamanda bir mesleğin de seçilesi anlamına gelir. Meslekse insanın hayatı boyunca sürdüreceği faaliyetlerin azımsanamayacak bölümünü oluşturur. Meslek seçimi insanın genel yaşam biçimini de belirler. Çünkü meslek, bireyin genellikle hayatını nasıl bir çevrede geçireceğini, kimlerle iletişim kuracağını belirler. İnsanın, yaşamında böylesine önemli etkileri olan bir kararın iyice düşünülüp araştırılmadan verilmesi, hayal kırıklığına, mutsuzluk ve başarısızlığa neden olmaktadır. Alınan hatalı bir karardan dönmek çoğu kez imkansızdır. Meslek seçimi, bireyin çeşitli meslekler açısından en iyi yapabileceğini düşündüğü faaliyetleri kapsayan, kendisine en fazla doyum sağlayacağına inandığına yönelmesidir. Bu yönelme kararının, doğru, isabetli olması bireyin ne istediğini ve neleri yapabileceğini çok iyi bilmesi demektir.

1999 yılından itibaren uygulanan Öğrenci Seçme Sınavı, adayların tercihlerinde liseden mezun oldukları alanın önemini artırmıştır. 1999 yılından önce yapılan tercihlerde aday fen bölümü çıkışlı olmasına karşın hukuk fakültesini tercih edebiliyordu ve ortaöğretim başarı puanının katsayısında bir düşme olmuyordu. Oysa ki yeni sistemde ÖSYM, lise alanlarının hazırladığı yükseköğretim programlarını belirlemiştir. Aday bu programların dışına çıkıp tercih yaptığında ortaöğretim başarı puanının katsayısı düşürüldüğünden önemli ölçüde puan kaybına uğramaktadır. Bundan dolayı, lise birinci sınıfın sonunda seçilen alan önemli ölçüde yüksek öğrenim göreceği programın seçimidir yani bir bakıma meslek seçimidir.

İnsan nasıl yaşayacağını yaptığı seçimlerle belirler. Yaşamın çeşitli zamanlarında yapılan seçimler, bireyin yaşam tarzını şekillendirir. Bireyin yaşamında başarılı ve mutlu olması bu seçimlerin isabetli olmasına bağlıdır. Bu seçimlerin en önemlisi meslek seçimidir. Kişinin seçtiği meslek onun nasıl bir iş ortamında çalışacağını, nasıl bir yaşam süreceğini, nerede yaşayacağını, nasıl bir dünya görüşünün olacağını, hatta kiminle evleneceğini belirleyebilmektedir. İnsan yaşamında böylesine çok yönlü etkileri olan bir uğraşı alanının seçimi günümüzde giderek güçleşen bir olgu haline gelmiştir

Kuzgun'a (1991, 9) göre, hızlı gelişen teknoloji, endüstri ve bilim, "icra edilen mesleklerin sayıca artmasına ve niteliklerinin karmaşıklaşmasına neden olmakta; meslek seçimi alanında seçeneklerin artması ve toplumda demokratik tutumların gelişmesi, seçme özgürlüğünü artırırken, meslek seçimi kararını daha da zorlaştırmaktadır."
İnsanın doğuştan getirdiği yetenekleri, potansiyeli ve gizilgücü vardır. İnsan yaşam içinde bunları ortaya koymak, kullanmak ve geliştirmek ister. Bir işte çalışırken aynı zamanda bu yetenekleri ifade etme ve güçlerimizi arttırma fırsatı elde ederiz. Böylece birey varoluşunun anlamını yakalar. Sahip olduğu yetileri güçleri kullanarak doyuma ulaşır. Kendini bir iş yaptığı, üretken olduğu için daha önemli ve değerli görür. Böylece kendisine saygısı ve güveni gelişir.

Meslek seçimi açısından bir kimsenin kendini tanıması demek, onun meslek seçiminde rol oynayan kişilik özellikleri yönünden kendini açık ve doğru bir biçimde değerlendirebilmesi demektir. Meslek seçimi kararını belirlemede etkili olan kişilik özelliklerinin başında, yetenek, ilgi ve mesleki değerler gelir. Kuzgun'a (2000,3) göre, meslek, "insanlara yararlı mal ve hizmet üretmek ve karşılığında para kazanmak için yapılan, belli bir eğitimle kazanılan bilgi ve becerilere dayalı, kuralları toplumca belirlenmiş etkinlikler bütünüdür."

Her mesleğin kendine özgü gerekleri, çalışma koşulları ve sağladığı olanaklar vardır ve meslekler arasında gözlenen farklılıklar, bireylerde yetenek, ilgi, gereksinme gibi psikolojik niteliklerdir. Burada önemli olan, bireyin kendi gelişimine en çok fırsat sağlayacak gereksinmelerini en iyi biçimde doyurabilecek olan alanı seçmesidir.

Kuzgun'a (2000,5) göre, meslek seçimi, "bir kimsenin çok farklı etmenlerin etkisiyle ve çeşitli aşamalardan geçerek kendisine açık olan meslek seçenekleri arasından kendi ihtiyaçları ve beklentileri açısından istenilen yönleri çok, istenilmeyen yönleri az olan birine yönelmeye karar vermesidir ve buna girmek için çaba göstermesidir."

Bireyin yaşamında çok yönlü etkileri olan meslek seçimi, toplumun gelişmesine hizmet edecek insan gücünün planlanmasında, bireyi, hem toplumsal ihtiyaçlara hem de kendi ilgi ve yeteneklerine göre dengeli bir şekilde kullanmak ve böylece insan kaynaklarından en olumlu ve en verimli bir şekilde yararlanmak için çok önemlidir.

Ginzberg'e (1951) göre, meslek seçimi, "bir gelişim süreci içinde gelişir ve birey mesleğini, yaşamının belli bir anında verdiği gelişigüzel bir karar sonucunda değil, yaşam boyunca oluşan ve geliştirilen davranış örüntüleriyle seçer".

Usluer'e (1998,6) göre, meslek seçme durumunda olan bireyin sağlıklı ve isabetli bir mesleki karar verebilmesi için, "kendisi ve seçeceği meslek hakkında ayrıntılı bilgi sahibi olması, kendi özellikleri ile mesleğin gerektirdiği özelliklerin ne kadar içinde olduğunu bilmesi gerekir."

Kuzgun'a (2000,7) göre, bireyin doğru tercihler yapabilmesi için, neyi ne için istediğini, ne gibi bedensel, zihinsel ve ekonomik olanaklara sahip olduğunu bilmesi, yani kendini tanıması gerekir. Aynı zamanda, sağlıklı bir seçimin yapılabilmesi için varolan seçeneklerin incelenmesi ve araştırılması gerekir. Bu ihtiyaçların hissedilmesi nedeniyle, yetenek ve ilgilerin tanımlanması ve ölçülmesi konusundaki bilgilerimiz giderek artmaktadır.

Mesleki rehberlik hizmetlerinin başlatıldığı günden bugüne kadar meslek seçimi ile ilgili çeşitli kuramsal görüşler ileri sürülmüştür. Meslek seçiminin bireyin özellikleri ile mesleğin gerektirdiği özellikleri eşleştirmeyi esas alan Özellik-Faktör Kuramı; meslek seçiminde bireyin daha çok bilinçli ya da bilinçdışı gereksinmeler, güdüler ya da benlik tasarımı gibi psikolojik faktörlere ağırlık veren Psikanalitik Kuram; meslek seçme kararında psikolojik gereksinmelerin önemine ağırlık veren Roe'nun İhtiyaç Kuramı; meslek seçimini bir gelişim süreci olarak gören, mesleğin gelişigüzel bir karar sonucunda değil, hayat boyunca oluşan ve gelişen davranış örüntüleri ile seçtiğini ileri süren Gelişim Kuramı (Ginzberg ve arkadaşları); meslek seçimini benlik tasarımının mesleki bir terimle ifadesi olarak gören Benlik Kuramı (Super) ileri sürülen belli başlı meslek rehberliği ve danışmanlığı yaklaşımlarıdır.