Mesleki olgunluk düzeylerini geliştirmek için öğrenciler neler yapabilir?

Meslek gelişimi ve mesleki gelişim görevleri kavramları doğal olarak meslek olgunluğu kavramını ortaya çıkarmıştır.gerek genel gelişimde gerekse mesleki gelişimde her basmak bir görevler takımı olarak düşünülmektedir. Toplum, belli yaş düzeyindeki bireylerden belli bazı davranışlar beklemektedir. Bir kimsenin bulunduğu yaş döneminde kendinden beklenen görevleri
Meslek seçiminde önemli olan bireyin kendisini, yani genel ve özel yeteneklerini, ilgilerini ve kişilik özelliklerinin iyi tanıması gerekir. Batı ülkelerinde bireye bu yönde objektif bilgiler sağlayan yardımcı servisler bulunmaktadır. Ülkemizde de İl Milli Eğitim Müdürlüklerine bağlı Rehberlik ve Araştırma Merkezleri ve okullarımızdaki psikolojik danışmanlar meslek seçme durumunda olanlara kendilerini tanıma yönünde yardım edebilecek olanaklara sahiptirler. Ayrıca Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bağlı İş ve İşçi Bulma Kurumu bünyesinde "İş ve Meslek Danışma Merkezi" oluşturularak öğrencilerimizin hizmetine sunulmuştur.

1. Önce meslek seçimi açısından kendinizi tanımaya çalışınız. Meslek seçimi açısından kendini tanımak, meslek seçiminde rol oynayan kişilik özellikleri yönünden kendini açık, doğru bir şekilde değerlendirmektir. Yetenekler, ilgiler, mesleki değerler, sabırlı, aceleci, çekingen, atılgan, heyecanlı olma vb. kişilik özellikleri meslek seçimi kararını belirlemede etkilidirler. Derslerden alınan notlar, öğretmen kanaatleri, arkadaş görüşleri ve nihayet kişinin kendini, ilgi duyduğu alanda denemesi, kendini tanımasına imkan veren bir yoldur. Yetenek, ilgi ve mesleki değerleri tanıyabilmenin diğer bir yolu ise bu amaçla geliştirilmiş ölçme araçlarından yararlanmaktır.(Kendini Değerlendirme Envanteri)

2. Ders, alan ve meslek seçimine hazırlamak için çevrenizdeki imkanları tanımaya çalışınız. Bir kişinin doğru ve yerinde meslek seçimi yapabilmesi için önce neler istediğini bilmesi ve mevcut seçenekleri istediklerini karşılama açısından incelemesi, her bir seçeneğin sağladığı imkanları değerlendirmesi gerekir. Bunun için öğrencilerin bağlı oldukları eğitim sistemini tanımaları gerekir. Ders geçme, alan seçme, alan dersleri, seçmeli ve ortak dersler, okulun sahip olduğu eğitim-öğretim imkanları vb. hakkında bilgi edinilmelidir. Çünkü isabetli bir meslek seçimi yapabilmek için meslekler hakkında bilgi edinmek gerekir. Meslek mensupları ile görüşerek veya onları iş başında gözleyerek o meslek hakkında ayrıntılı bilgi sahibi olunabilir. Yükseköğretim programları hakkında bilgi edinmek için ilgili yayınlardan (Örneğin; Yıldız KUZGUN' un "Üniversiteler Yükseköğretim Programları ve Meslekler Rehberi") yararlanılabilir. Hatta öğrenciler girmek istedikleri meslekleri sınama girişiminde bulunabilirler. Böylece kişi girmek istediği mesleğin kendisine uygun olup olmadığını daha yakından tanıma imkanına sahip olur. Çünkü, kişinin bir bakıma bir mesleği seçebilmesi onun sahip olduğu fiziksel, zihinsel, duyuşsal ve maddi imkanlarıyla sınırlıdır.

Meslek seçimi sorumluluğu, yalnızca mesleki kararların verileceği anda hissedilmemelidir. Örneğin,yalnızca lise son sınıfta yükseköğretim programları tercihleri yaparken meslek seçimi göreviyle karşı karşıya kalan bir öğrencinin, mesleki açıdan "olgun" olmadığı düşünülür. Lise son sınıfta mesleki karar sorumluluğunu hissetmek, bu görevi- sorumluluğu personel seçimi şeklinde algılamak demektir. Oysa, verilecek bu kararla, basit bir hesapla kişinin gelecekteki yaşamının üçte birini belirleyebileceğini öne sürebiliriz. Çalışma süresi günde 8 saat olduğuna göre, bu kararla gelecekteki günlerimizin üçte birini hangi koşullar altında geçirebileceğimiz de belirlenecektir. Ayrıca, yapılan seçimle muhtemelen, hangi kentlerde öğrenim görebileceğimiz, çalışabileceğimiz, kentin hangi bölgesinde (kent-içi, kırsal kesim vb.) çalışabileceğimiz, kiminle evlenebileceğimiz ya da çocuk yetiştirme biçimimiz bile belirlenecektir. Bunu yanı sıra, insanlar yalnızca ergenlik döneminde mesleki kararlar almamakta, yaşam boyu kararları değişebilmektedir.